Fikri ve sınai mülkiyet hukuku, eser sahibi olan kişinin tüm maddi ve manevi haklarını koruyan bir hukuk dalıdır. Eser sahibinin izni olmadan kullanılması, çoğaltılması, dağıtılması veyahut patent hakkı, lisans gibi birçok konu bu alanda düzenlenmiştir. Bir eserin iktisadi olarak bir değer taşıması ve eser sahibinin emeğini taşıdığı için hukuk alanında korunma altına alınmıştır.
Fikri mülkiyet hakkı, bir kişinin kendisine ait eserini, eseri üzerindeki fikirlerini veya buluşlarını koruma altına alarak kişiye özgü yapması olarak düşünebiliriz. Yani bir kişinin kendi yaratıcılığını kullanarak ortaya çıkardığı müzik, edebiyat, bilim buluşları gibi fikirlerinin bir oluşum aşaması vardır. Bu aşamadan sonra koruma başlar ve hukuki haklar doğar. Bu hak eser sahibine, kısaca İzinsiz kullanılmasını önlemek veyahut kullanılması halinde hukuki yollara başvurma hakkını sağlar diyebiliriz. Burada ki mülkiyet kavramı ise, bir kişinin ortaya çıkardığı fikirleri üzerindeki hak sahipliğidir. Dolayısıyla fikri mülkiyet hakkının konusunu iktisadi değer taşıyan eserler oluşturmaktadır. Fikri mülkiyet hukukunun unsurları telif hakları ve sınai mülkiyet haklarıdır.
Bir eserin meydana gelmesiyle birlikte telif hakkı kendiliğinden doğmaktadır. Bir kişinin eserini kamuya sunmasıyla birlikte de koruma kendiliğinden başlamaktadır. Bildirime veyahut tescile ihtiyaç yoktur.
Sınai mülkiyet haklarında korumanın sağlanması için ise buluşun, tasarımın, markanın tescil ettirilmesi gerekmektedir. Sınai mülkiyet, bir yeniliğin, tasarımın, özgün ürünün; sahibi adına tescil edilmesini sağlayarak ticari hayattaki diğer ürünlerden ayırt edilmesini ve sadece kendisinin kullanım hakkına sahip olmasını sağlayarak ürünü özgünleştirir. Sınai hak kişiye ürünü üretme ve satma hakkına belirli bir süre sahip olmasını sağlamaktadır. Bir ürünün yapısına ve niteliğine göre; farklı bir sınai mülkiyet hakkı verilir.